FURKAN 35 / 36 |
وَلَقَدْ
آتَيْنَا
مُوسَى الْكِتَابَ وَجَعَلْنَا
مَعَهُ
أَخَاهُ
هَارُونَ
وَزِيراً {35} فَقُلْنَا
اذْهَبَا
إِلَى الْقَوْمِ
الَّذِينَ
كَذَّبُوا
بِآيَاتِنَا
فَدَمَّرْنَاهُمْ
تَدْمِيراً {36} |
35.
Andolsun ki Biz, Musa'ya kitabı verdik; onunla beraber kardeşi Harun'u da vezir
yaptık.
36.
"Ayetlerimizi yalanlayan o kavme gidin" dedik. Sonunda Biz onları
tümden helak ettik.
"Andolsun ki Biz,
Musa'ya kitabı" Tevrat'ı "verdik. Onunla beraber kardeşi Harun'u da
vezir yaptık." Bu hususa dair açıklamalar daha önceden Ta-Ha Suresi'nde
(29. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.
"Ayetlerimizi
yalanlayan o kavme gidin, dedik." Burada hitab her ikisinedir. Bir görüşe
göre Musa (a.s)'a mana itibariyle tek başına gitmesi emrolunmuştur. Bu da Yüce
Allah'ın: ''Balıklarını unuttular"(el-Kehf, 61) buyruğum ile: ''O iki
denizden inci ve mercan çıkar. "(er-Rahman, 22) buyruğuna benzemektedir.
Halbuki inci ve mercan onlardan birisinden çıkmaktadır.
en-Nehhas dedi ki: Yüce
Allah'ın kitabı ile ilgili olarak böyle bir açıklama cesaretinin kimsede
bulunmaması gerekir. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: ''Ona yumuşak söz
söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar. (ikisı): 'Ey Rabbimiz! Biz, bize karşı
aşırı gitmesinden yahut azgınlığını arttırmasından korkarız' dediler. Buyurdu
ki: 'Korkmayın, çünkü Ben sizinle beraberim. İşitirim ve görürüm. Artık ona
varıp deyinız ki: Muhakkak bız senin Rabbin tarafından gönderilmiş resulleriz."'
(Ta-Ha, 44-47) Bunun bir benzeri de Yüce Allah'ın: ''O ikisinden başka iki
cennet daha vardır. "(erRahman, 62) buyruğudur. Yine şanı Yüce Rabbimiz
şöyle buyurmaktadır: ''Sonra Musa ve kardeşi Harun 'u ayetlerimizle ve apaçık
belgelerle gönderdik. "(el-Mu'minun, 45)
el-Kuşeyri dedi ki: Yüce
Allah'ın bir başka yerde: ''Fir'avun'a git; çünkü o iyice azmıştır.
"(Ta-Ha, 24) diye buyurmuş olması buna aykırı değildir. Çünkü her ikisi de
bu konuda emre muhatab olduklarına göre onların herbirisi ayrı ayrı bu emre
muhatab demektir. Bununla birlikte öncelikle Musa'ya bu emir verilmiştir, demek
mümkündür. O da daha sonra: ''Bana ailemden bir yardımcı ver." (Ta-Ha, 29)
deyince, Yüce Allah da ona: ''İkinız Fir'avun'a gidin. "(Ta-Ha, 43) diye
buyurmuştur.
"Ayetlerimizi
yalanlayan o kavme gidin" buyruğu ile Fir'avun, Haman ve Kıptileri
kastetmektedir.
"Sonunda Biz onları
tümden helak ettik" buyruğunda takdiri bir ifade vardır. O da; onlar o
ikisini yalanladılar, Biz de onları büsbütün helak ettik, şeklindedir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN